Nihâyet, sağlıklı olan ile çözülen, çözülmeğe hükümlü toplumlar arasındaki çizgiyi Hz Muhammed bize şöyle özlü biçimde çekmektedir: “Mümîn, her davranışa yatkın özellikte yaratılmıştır; hıyânet ile yalan hâriç”! İlkasli Andını unutan yahut ondan sapan, hürriyeti tam beşerdir "... Utanmadıktan sonra, istediğini yap”!
Seleserpe, serazad Utanmaz adam (L Homo impudens), ömür boyunca hıyânet ile yalan batağında debelenen Ümitsiz —Tragique— ferdir.
Bugün nitekim, dünya çapında insanlık olarak karşı karşıya kaldığımız ölümcül durum budur işte. Bu son derece tehlikeli gidişten kurtulmak, Kur ân ile Hadîslerin işâret ettikleri ve hayânın kapsadığı değerler olarak kabul ettiğimiz, insançin ölçülüğü olağanı, dengeli ile sağlıklı olanı yakalamakla mümkündür.
“Bütün insanlar birdir;
Karşılıklı haklar gözetilmelidirler;
Karşı cinsiyetler, birbirlerini saymalıdırlar;
Evlilikten doğan aile bağlan ve çocuk doğuran kadın kutsaldır.
Yetimlerin özellikle şefkata ihtiyâcı vardır.
Bütün mallar, güvenilir ellerde bulundurulurlar;
Ödevler ise, tam belirlenmişlerdir.
Bu dünya hayatımıza şefkatla ve hayırlı eylemleriyle ışık ve neşe saçanlara Ölümden sonra hakkettikleri ödüller,
Hakkaniyet esasları gözetilerek dağıtılmalıdırlar.”
Hakktan yana olan Rahmânî insan (OrL vir Dei), Ümidin insanıdır (L Homo spes). Hakktan ümit kesilmez
Teoman Durali,Çağdaş Küresel Medeniyet