Müslümanlar için gerçek kendini gösteren, canlı ve ilişkiye müsait ve müstahak bir yapıdadır. Gerçeği böyle gördükleri için Müslümanlar sağcılar gibi yürürlükte bulunanı mutlak anlamda aklî saymazlar. Hükümranlığını yürüten yaşama yollarını elde ettikleri kesin bilgiye göre hakk veya bâtıl sayarlar. Elde ettikleri kesin bilgi onların solcu olmalarını da imkânsız kılar. Çünkü insanların geçim yollarının, yaşama biçimlerinin, yönetim ve hukuk işlerinin ancak bu kesin bilgi yardımıyla doğru yürüyebileceğine, insanın heva ve heveslerine dayalı rasyonalizasyonların zulmü ve şiddeti insanlar arasında kökleştireceğini bilen yalnızca Müslümanlardır. Neyin meşrû, neyin gayr-i meşrû olduğu muhkem âyetler ve Sünnet-i Seniyye ölçülerinde anlaşılır. Yoksa ne aklî midir diye gerçeğe bakabiliriz, ne de gerçek midir diye aklî olana.
İsmet Özel,Taşları Yemek Yasak