Biz de gençleşmek istiyoruz; bizde de yenileşmek ihtirasları var. Bir hayat uğruna bin kere ölmek lâzım olduğunu biliyoruz. İrademizle ölmesini bilmezsek İlâhî irade ile ebedî hayata kavuşmak imkânsız olacak. Çocukluk rüyaları bitip de gençliğin ateşli fırtınaları başlayarak ölümün sakin kucağına sokuluncaya kadar her adımda ölmesini bilen, aşk içinde irade ile ölebilen varlıklar,
Her devrin yaşanmaya değer yarınını hazırlayan kahramanlardır.
İsımsîz kahramanlar büyük muztaripler! Ruhlarının üstüne ilâhı Âbide yapılan ebeliler onlardır...
Şunu da biliyoruz ki bize bulunduğumuz hali bağışlayan sebeplen anlamadan aydınlıklarla dolu bir istikbâlin zaferini kazanmaya imkân yok. Halden ibaret olan büyük gövdeli ağacın kökleri mâzidedir; istikbalin yemişleri de bu gövdeden toplanacaktır Bugünümuzü hazırlayan sebeplerin hepsi mâzide var. Tarihin olayları tıpkı tabiat olayları gibidir. Tabiatta hüküm süren muayyeniyet» yani muayyen sebeplerin muayyen sonuçları doğurması tarihte de hâkimdir. İnsanlığın tarihinde de ekilen biçiliyor ve yine tabiatta olduğu gibi, cemiyet hayatında da gerekcilik prensibi hüküm sürerken, İlâhî hikmet ve adaletle birleşmiş bulunuyor, Sebeplerin tohumu tarihin tarlasına atıldıktan sonra belli netice, ilâhı hikmet ve âdaletle birleşerek, mutlaka alınacaktır.
Nurettin Topçu,Yarınki Türkiye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder