Böyle bir pratiğin yıllarca devam ettirilmesi hâlinde, okuyan insanların zekâlarının köreltildiği ve aptallaştırıldığı (Neyzen Tevfik’in tabiri ile ‘okutur cahili echel ederiz’) ve ‘cehaletin bu derecesinin ancak hususen tahsil ile mümkün olduğu’ deyişine hak verdiren bir şekilde; sözüm ona İlmî aslında basitleştirilmiş ve yalan yanlış klise bilgilerden ibaret malûmât verdiği ve otoriteye kesinlikle inanmayı ve kendi düşüncesini asla kullanmamayı telkin ettiği ve tenkit kabiliyetini öldürdüğü’ birçok pedagog tarafından müşahede edilmiş bir keyfiyettir. 1949’da Türk eğitim sistemini ıslah etsin diye çağırılan ve bir rapor yazıp giden John Dewey nin neler yazdığını ve tavsiyelerine ne ölçüde riayet ettiğimizi bilmek isterdim! Eğitimin ne olduğu hakkında hiç bir fikri bulunmayan insanların yaptıkları sözde reformlar, vize sayısını artırma, not birimlerini hesaplama usulleri filan gibi komik icraatlar, bu çağa hiç yakışmıyor.
Sistem tamâmen değişmeli...
Şahin Uçar,Kültür ve Sanat Yazıları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder